28 Haziran 2011 Salı

Johnny ile 90'lar : Cry-Baby (1990)

Johnny'nin işe yeni başladığı seneleri daha öncesinde 80'lerde Johnny başlığı altında anlatmıştım. Artık sıra Johnny'nin tam anlamıyla kendini bulduğu 90'lara geldi.
Johnny 90'lara son 3 senedir rol aldığı 21 Jump Street'in kendisi için son sezonu ile başlarken bir yandan, bir yandan da Tim Burton'la seneleri devirecek iş birliğine ilk adımını atıyordu. Edward Scissorhands'le sinemaya ilk ikonik JD karakterini hediye etmeye hazırlanırken başka bir karaktere daha hayat veriyordu Johnny, bir John Waters filmi olan Cry-Baby ile.

Cry-Baby John Waters'ın hem senaryosunu yazdığı hem de yönettiği, bir anlamda ilk büyük stüdyo filmi. Daha önce Johnny'yle birlikte 21 Jump Street'te de rol almış olan Waters aynı zamanda Hairspray'in de yönetmeni.
İlk söylenmesi gereken şu: Cry-Baby diğer müzikallerle- özellikle Grease zamanı müzikalleriyle- dalga geçen bir müzikal-komedi. Kötü anlamda dalga geçmek değil tabi, doğru kelimeyi bulamadığımdan böyle kötü bir çeviri yaptım sanırım. Birçok müzikalden esinlenilmiş sahnelerle ve anlattığı dönemin büyük yıldızlarından esinlenilmiş karakterleriyle, mükemmel müzikler barındıran bir şölen aslında.

Hikayemiz 1954 yılında bir Baltimore kasabasında lisedeki aşı günüyle başlıyor. Okulun iki tür öğrencisi var: Burjuvalar ve Serseriler. Burjuvalar, şu korkutucu Stepford Wives temizliği ve düzenliliğinde, kendi çay partileri ve şarkı yarışmaları olan bir kesim. Serserilerse tam James Dean havasındaki Asi Gençlik.


Filme ismini veren Cry-Baby, Wade Walker adındaki Serseri delikanlımız. Lakabının özelliği şu: Babası Alfabe Bombacısı adı verilen bir deliymiş ve orayı burayı bombalıyormuş. Onu ve ona engel olmaya çalışan karısını tutuklayıp, elektrikli sandalye ile idam etmişler. Buna kızgın olan Wade de her gün Burjuvalara karşı kötü birşey yapıp, ardından tek bir damla gözyaşı dökmeye yemin etmiş.

Öksüz olan Cry-Baby'yi büyükannesi Ramona ve onun on yıllık sevgilisi Belvedere Amca büyütmüş. Kız kardeşi Pepper, annesi ve babası kilise gönüllüleri gibi birşey olan Milton, annesi ve babası baca gibi sigaracı olan Balta-Surat lakablı Milton'ın sevgilisi Mona ve annesi trafik polisi-babası okul otobüsü sürücüsü olan Wanda Cry-Baby'nin dostları ve çetesi.

Ancak bir de Burjuvalarımız var ve güzeller güzeli Alison Vernon-Williams kızımız da onlardan biri. O da anne ve babasını aynı anda ayrı uçaklarda kaybetmiş bir öksüz. Büyükannesi tarafından büyütülmüş ve burjuvalardan bolca sinir olduğu bir sevgilisi var, Baldwin.
Alison Cry-Baby'nin o serseri ama gözü yaşlı haline vuruluyor ve çıkmaya başlıyorlar. Cry-Baby'nin çetesine görünüş ve şarkı söyleme edası değişiklikleriyle birlikte katılan Alison'ın bu halinden gıcık kapan burjuva Baldwin, Serserilerin mekanına çetesiyle dalıp, Cry-Baby'nin motorunu yakmaya kalkışınca olanlar oluyor.
Yargıç, Cry-Baby çetesini dağıtıp, Wade'i ıslahevine gönderiyor. Sonrası çetenin Wade'i kurtarma çabaları ile Alison'ı geri kazanma kavgalarıyla devam ediyor. Dönemin ruhunun bir parçası olan arabalı "tavuk" yarışının gerçekleştirilmesiyle mutlu sonuna ulaşan hikayemiz de böylece tek bir saniye bile sıkmayan şarkılarıyla keyifli bir müzikal haline geliyor.
Cry-Baby rolünde döktüren Johnny'nin dışında filmde Northern Exposure'un Woody Allen filozofu kızılderilisi Ed olarak mucizeler yaratmış Darren E.Burrows'u Milton rolünde görüyoruz. 80'lerdeki ilk büyük filmi Platoon'da Johnny'nin eşlik ettiği Willem Defoe kısa bir süreliğine gardiyan olarak görünüyor. Ayrıca hoş bir ayrıntı olarak da Iggy Pop yer alıyor Belvedere Amca olarak.
Tüm parçalar da şöyle:
1-"King Cry-Baby"
2-"Doin' Time For Bein' Young"
3-"High School Hellcats"
4-"Cry Baby"
5-"Fingertips"
6-"Sh Boom"
7-"A Teenage Prayer"
8-"Teardrops Are Falling"
9-"Bunny Hop"
10-"Mister Sandman"
11-"Please,Mister Jailer"
Ayrıca fonda çalanlar da böyle:
"The Flirt" - Shirley and Lee
"Women in Cadillacs" - Doc Starkers and the Nightriders
"Gee!" - The Crows
"Jungle Drums" - Earl Bostic
"(My Heart Goes)Piddly Patter,Patter" - Nappy Brown
"I'm So Young" - The Students
"Cherry" - The Jive Bombers
"In The Jailhouse Now" - Webb Pierce
"Jailbird" - Sonny Knight
"I'm a Bad, Bad Girl" - Little Esthe"
"Nosey Joe" - Bull Moose Jackson
"Rubber Biscuit" - The Chips
"Bad Boy" - The Jive Bombers

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"

Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...