stellan skarsgard etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
stellan skarsgard etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Mayıs 2012 Pazartesi

The Avengers (2012)

Haftasonu The Avengers'ı da görmüş oldum. Fragmanlar çıktıkça, hatta filmin yapım dedikoduları ortada dolaşmaya başladığında söylenip durmuştum. Ne saçma, bizimle dalga mı geçiyorlar, böyle bir fikir ancak bizim buralardan çıkar, hatta evet evet belki de bizim tv dizilerini hazırlayanlara falan sormuşlar kesin...türünden atıp tutuyordum. Meğerse hepsini yutmam gerekiyormuş.
The Avengers, Avatar'dan - hadi tamam Thor'dan da - sonra gördüğüm neredeyse en iyi 3 boyutlu gösterime sahipti bir kere. Kafanız gözünüz bozulmadan, yeteri kadar - aşırı değil - 3 boyutlu bir film izlediğinizi hissettiriyor, tatmin ediyor, beklentileri karşılıyor.
Diğer yandan, bu farklı farklı zamanlardan, evrenlerden, karakterlerden süper kahramanları mantıklı - bildiğiniz mantıklı - bir senaryo içerisinde ortaya koyabiliyor. Her birinin nereden nasıl ne için ortaya çıktığını, olaya dahil olduğunu, olaydaki rolünü yadırgamıyorsunuz. En önemlisi hepsi, hem karakterler hem de filmi ortaya koyanlar, kendilerini çok ciddiye almıyor ve bunu o kadar rahat bir halde kullanıyorlar ki hiçbir espri absürd durmuyor, hiçbir aksiyon yapmacık kalmıyor.
Stan Lee ve Jack Kirby'nin çizgi romanından uyarlandığını biliyoruz zaten. Ama işin içinde bir de Joss Whedon'ın olması ayrı bir nokta. Gerçi senaryoda - tüm iyi yönlerine rağmen - arada ufak tefek pürüzler de olmamış değil. Misal filmin aksiyon dışındaki sahnelerinde zaman zaman kopmalar yaşayabiliyorsunuz, bunu sinema salonunda daha da hissediyor insan. Çok kısa süreler için dikkatiniz dağılabiliyor, etrafa bakmaya başlayıp geri ekrana dönebiliyorsunuz. Bir de karakterlerin önceki maceralarına - son yıllarda peşpeşe vizyona giren filmlerine - aşina değilseniz konuya belli bir ölçüde hakim olabiliyorsunuz. Ben 2011'deki Thor'u ve 2008'deki ilk Iron Man'i izlemiştim yalnızca. Daha önceki Edward Norton'lı ve Eric Bana'lı Hulk'lara hiç bulaşmamış, Captain America'ya yan gözle bile bakmamıştım. Kara Dul'la, Nick Fury ile, Şahingöz'le ilk defa tanıştım zaten.
Yeni tanıştığım, daha önceden tanıdığım Avenger'lar arasında, filmin - pek çok yerde de yazıldığı gibi - en iyisi Hulk ve Mark Ruffola. Besbelli bir ifadeyle hem de. Ama bunun yanında bence Loki de şahane. Thor'da zaten acayip bir temele oturttuğu karakteri burada kusursuzlaştırmış Tom Hiddleston.
Velhasıl pek eğlenceli, dopdolu, göz doyurucu, mutlu edici, aksiyonla sarmalayıcı pek de hoş olmuş bir film var elimizde. Hani olur ya, çoluk çocuk toplaşıp gidin, izleyin, mısırınızı yiyin, kahkahanızı atın, yerinizden hoplayın.
Ha sonra da kalkıp gitmeyin ama. Yazılar bir geçsin, müzik bir yavaşlasın. İki dakika daha oturun ;)

Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"

Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...