11 Ekim 2011 Salı

7'den 7'ye

  • Bazı insanlar çok ilginç. Tanıdıkça kendilerince bir iyilikleri, bir normallikleri olduğunu fark ediyorsunuz.
  • Bazı insanlar dışarıdan göründüklerinin çok dışında olduklarını gösteriyorlar zaman geçtikçe. Tamamen görmediğiniz, bilmediğiniz, böyle şeyler de olur muydu ya dediğiniz yaşamların kahramanları olduklarını görüyorsunuz. İçten içe inanamasanız da, şaşkınlık hayalgücünüze arka çıkmaya başlasa da, öylece karşılarında tepkisiz ve gayet normal bir şekilde dinleyebiliyorsunuz.
  • Bazı insanlarsa sebepsiz bir şekilde iyi. Gerçekten iyi. Bildiğiniz iyi. Her şekilde yardımcı olmaya, insanca davranmaya, rahat olmaya çalışıyorlar. Çalışmıyorlar esasında, öyleler. Gri ve çok feci yoğun bir günü, tek bir sözleriyle, hareketleriyle aydınlatabiliyorlar. Kendi kendinize şapşalca sırıtmanıza sebep olabiliyorlar. Kaçımız yapıyor ki bunu? Birilerinin günlerini sade bir sözle, selamla, gülümsemeyle daha güzel hale getirip, insanlara karşılıksız mutluluk - saniyelik, dakikalık da olsa - aşılayabiliyor?
  • Bazıları da inanılmaz bir halde, beklentilerinizin dışında kindar. Tek bir dürüstçe ricaya deliler gibi sinirlenip, aylarca kinini gütmüş ve sonrasında da bulduğu her lafta bunun taşlamasını yapabilecek kadar kin dolu. Kendine güvensizlik mi, egosunun incinmesine katlanamayacak kadar zayıf olmak mı? Bilemiyorum.
Çok mutlu mesut, işler tıkırında değilim. Görünürde problem olmaması, herşeyin iyi gittiği anlamına gelmiyor çoğu kez. Hiçbir şeyin olmaması da kötü. Hiçbir şeye dair umut olmaması da kötü. Tüm çabalarımın boşuna olduğunu düşünüyorum artık ciddi ciddi. Birşey olacak, olacak diye kendini kandırmanın elinde destekleyicilerin olmadan en fazla bir yere kadar gidebildiğini görüyorum. Bu yüzden baktığımda bana kalan, tanıdığım insanlar. Her bitirdiğim ortamdan sonra bir yenisine daha girdiğimde, edindiğim yeni hayatlar. Her gün yavaş yavaş, ama sağlamca tanıdığım insanlar ve onların her gün parça parça dinlediğim, şahit olduğum hikayeleri. Her yeni insanda, yeni bir hikaye. Her yeni hikayeyle birlikte daha önce tanık olmadığım, ihtimal bile vermediğim olaylar. Günün sonunda biriktirdiklerim sanırım sadece onlar olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"

Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...