Bilmem ki Jane olsa ne yapardı, ne yazardı?
Elinor Dashwood gibi içinde kopan fırtınaları dibe itip, sadece yapması gerekenleri yapıp, söylemesi gerekenleri mi söylerdi? Yoksa Marianne Dashwood gibi hiç kimseye hiçbir şeye aldırmadan sadece içinden geldiği gibi, korkmadan hissettiklerini mi yaşardı?
Elizabeth Bennett gibi ince zekası ve kıvrak diliyle cezalandırıp, parlak bakışlarıyla mest mi ederdi?
Fanny Price gibi her zaman en iyisini düşünüp, "o nasıl mutlu olursa" mı derdi?
Emma Woodhouse gibi kendine ve aklına sonsuz güveniyle hepsini çözdüğünü mü düşünürdü?
Anne Elliot'un önce kendine güvensizliğini, sonra pişmanlığını, umutsuzluğunu ve en sonunda da umudunun geri dönüşünü sabırla beklemesi gibi mi beklerdi?
Catherine Morland'ın macera dolu hayal dünyasına mı kaçardı yoksa?
Ya da belki sadece Jane olurdu. Her birinden biraz ve hepsinden daha fazlası.
Hakikaten Jane olsa ne yapardı bu durumda? :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"
Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...
-
Bir Makedonya halk şarkısı bu. Jovana kızın ismi, Jovanke de hani Jovanacığım demek gibi. Bir tür Romeo&Juliet durumunu anlatıyor ucunda...
-
20li yaşlarındaki Kim Sol Ah (esas kızımız kendisi) bir tasarım şirketinde çalışıyor, tüm gün oturup müşterilere, firmalara, şirketlere f...
-
İlk bölümde ( Ben Barnes'lı Filmler 1 : Bigga Than Ben (2007) ) "Bigga Than Ben" ile perdeye transfer olduğunu gördüğümüz Be...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder